- buğdayı
- прил. смуглолицый, со смуглым лицом, смуглый
Azərbaycanca-rusca lüğət. Dörd cilddə. Bakı, “Şərq-Qərb”. M.T.Tağıyev . 2006.
Azərbaycanca-rusca lüğət. Dörd cilddə. Bakı, “Şərq-Qərb”. M.T.Tağıyev . 2006.
buğdayı — sif. Buğda rəngli, qarayağız, əsmər. Biri sərtasər ağ, həm siyah telli; Biri buğdayıdır, amma şəkilli. M. P. V.. Doğrudan da Xəlilin günəşdə yanmış buğdayı yanaqlarından, tük basmış sərt üzündən uzun müddət vuruşub yorulduğu dərhal sezilirdi. M.… … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
diş buğdayı — is. 1) Çocuk ilk dişini çıkardığında kaynatılıp üzerine toz şeker ile dövülmüş ceviz vb. ekilerek yakınlara dağıtılan buğday 2) Bu sebeple yapılan tören … Çağatay Osmanlı Sözlük
nişasta buğdayı — is., bit. b. Bir buğday türü olan kaplıcayı andıran, ufak taneli, nişastası çok, dağlık yerlerde yetişen bir buğday türü … Çağatay Osmanlı Sözlük
içan — buğdayı buryan ederek döyüp tatlı ile karışdırarak yedikleri bir nevi tâm; lahm, köfte, mâcun … Çağatay Osmanlı Sözlük
İKMAH — Buğdayı un yapma. Buğday yetiştirme. * Kafa tutmak, kibir ve azametle karşı gelmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ekiş — buğdayı ezmede kullanılan , altına keskin taşlar çakılan araç … Beypazari ağzindan sözcükler
buğday — is., bit. b. 1) Buğdaygillerin örnek bitkisi (Triticum) 2) Bu bitkinin başaktan ayrılıp öğütülmesiyle elde edilen tanesi Birleşik Sözler buğday benizli buğday biti buğday güvesi buğday pası buğday rengi buğday sürmesi … Çağatay Osmanlı Sözlük
avuç — is., cu 1) Elin iç tarafı, apaz, hapaz 2) Elin yarı yumulmuş durumu Buğdayı avucu ile aldı. Birleşik Sözler avuç avuç avuç dolusu avuç içi bir avuç Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller avuç (veya el) açmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
buğdaysı — sf. Buğdayı andıran, buğdaya benzeyen, buğday gibi Tenin buğdaysı, boyun bir başak kadardı. A. M. Dranas Birleşik Sözler buğdaysı meyve buğdaysı tane buğdaysı tohum … Çağatay Osmanlı Sözlük
diş — is. 1) Çene kemiklerinin üstüne dizili, ısırıp koparmaya ve çiğnemeye yarayan sert, beyaz organlardan her biri 2) Çark, testere, tarak vb. çentikli şeylerdeki çıkıntıların her biri Çarkın dişleri tebessüm eder gibi tatlı bir ses çıkardı. S. F.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
nişasta — is., Far. nişāste Tahıl tanelerinden, mercimek, bezelye vb. bakla türleri veya patates gibi birtakım yumrulardan özel yöntemlerle çıkarılan una benzer bir madde Buğday nişastası. Mısır nişastası. Patates nişastası. Pirinç nişastası. Birleşik… … Çağatay Osmanlı Sözlük